Başbakan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;
"Bunlar ne terör olaylarına kurban veridğimiz masum sivillerin ölümünü sorgulayabilirler ne de örgüt içinde yapılan infazları sorgulayabilirler. Sorgulayamazlar, soru soramazlar. Kürt kökenli kardeşlerimin ekmeğine musallat olanları bunlar sorgulayamaz.
"Bunlar ne terör olaylarına kurban veridğimiz masum sivillerin ölümünü sorgulayabilirler ne de örgüt içinde yapılan infazları sorgulayabilirler. Sorgulayamazlar, soru soramazlar. Kürt kökenli kardeşlerimin ekmeğine musallat olanları bunlar sorgulayamaz.
Faşizm, baskı ve tehdit bir siyasi partinin yöntemi olamaz.
Bir gazeteci gitmiş tinerci çocukla röportaj yapıyor. Başbakan'ın sözlerinden rahatsız oldun mu diye soruyor? Bu nasıl gazetecilik? Çocuğun tiner kullanmazsına meşriyet kazandırıyorsun. Gazete patronları sonra bizim sözlerimizden rahatsızlık duyuyor.
Fatih Projesi çocuklarımızı terörün istismarından kurtaracak. Valilerimiz devletimizin şefkat yüzü olmak zorundadır. Devlet millet için vardır. Herkes birinci sınıf vatandaştır. Herkes devlete eşit yakınlıktadır. Sizler bizim gören gözümüz, konuşan dilimizsiniz. Çözemediğiniz sorunlar olabilir, biz gereken desteği sağlarız. Haberdar olmadığınız bir sorunun olmaması gerekir.
Millet devlet için değil devlet millet için vardır. 75 milyon vatandaşın her biri 1. sınıf vatandaştır. En fakirinden en zenginine en achilinden en okumuşuna kadar. İnsan 1. sınıf vatandaştır. Nerede olursa olsun her bir vatandaş zora düştüğünde devletin tüm imkanlarıyla yanlarında olacğaını bilmeli. Çözemediğiniz sorunlar olabilir. Şartlar iyi olmayabilir. O durumlarda biz gereken desteği sağlarız.
Ben sizlerle nasıl bunları konuşuyorsam sizlerde kaymakam arkadaşlarımızla bunları konuşmalısınız. Jandarmalarla konuşmalısınız. Silahlı kuuvetlerimizin birimleriyle bunları paylaşmalısınız. Biz bir bütünüz. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin insana hizmetkar olma idealini yerine getirmekle görevliyiz.